Gerek doğuştan gelen; gerekse sonradan oluşan bir sebepten dolayı spermi olmayan veya uygun spermi bulunmayan erkekler tıbbi bir tedaviyle iyileşemezler. Çocuk sahibi olmak isterlerse, sadece iki alternatifleri mevcuttur: evlat edinme veya sperm bağışından yararlanma. Bunların ikincisi bir donörün sperminin kadın rahminin içine inseminasyon (dölleme) metodu ile getirilmesi anlamına gelir.

 

Avusturya’da sperm bağışı, ‘Üreme Tıbbı Yasası’ ( “FortpflanzungsMedizinGesetz“ [Almancada `FMedG` olarak geçer] ) ile düzenlenmektedir.

 

Bu yasada özellikle 3 (2), 4 (2), 7 (3), 8 (1), 2.,4., (5)., 9 (3), 11 –17, 20 (1,2) paragrafları önemlidir. Aşağıda sperm bağışının özellikle önemli olduğunu düşündüğümüz bazı açılarına konsantre olacağız

 

Donör inseminasyonuna nasıl başlanır?

 

İlk konsültasyonunuzda bize probleminizin detaylı bir tanımını vermeye çağrılırsınız.. Tüm sorularınız yanıtlanır ve tedavinin tüm tıbbi, yasal ve psiko-sosyal açıları detaylı şekilde ele alınır. Bu aşamadan sonra, gelecekte tedavi sırasında ortaya çıkabilecek tüm olası psiko-sosyal problemlerle ilgili olarak psikoterapistimizle konuşma imkânınız olur.

 

Bu tedaviyi geçirmeye karar verdiyseniz, erkeğin boyu, kilosu, göz rengi, saç ve cilt rengi, kan grubu ve eğitimi, mesleği, hobileri ve tercihleri gibi bazı tipik karakteristiklerini kaydediyoruz. Ayrıca onun fotoğraflarını çekiyoruz veya siz de enstitüye mevcut resimlerden getirebilirsiniz.

 

Bu karakteristiklerin yardımıyla tıbbi uzman sperm bankamızdan erkek partnere en iyi şekilde benzeyen bir donörü seçecektir.

 

İlâveten, gelecekte doğacak çocuğa ebeveynlik yapmanızı garanti edebilmek için gerekli olan sözleşmeyi imzalamak için bir notere veya asliye hukuk mahkemesine gitmeniz gerekecektir.

 

Tedavi boyunca, yumurtlama gününün periyodu hormonsal olarak belirlenecek ve buzlu halinden çözülen ve yıkanan donör spermi; ağrısız bir işlemle rahmin içine ince ve esnek bir plastik sonda vasıtasıyla enjekte edilir. Ön-muayene işlemi yumurtalıkla ilgili fonksiyonlara hormonsal bir desteğin faydalı olup olmadığına gösterecektir. İki hafta sonra, bir hamilelik testi yapılabilir veya daha garantili şekilde kan tahlili üzerinden yapılacak bir hamilelik testi için enstitümüze gelebilirsiniz. Olumlu olması durumunda hamileliğiniz ve doğum sırasında sizinle ilgilenecek jinekologunuza görünmeye başlayabilirsiniz. İsterseniz, hamileliğinizin 6 ile 8.haftaları arasında embriyonun kalp atışını doğrulamak için, ilk ultrason muayenenizi biz de yapabiliriz.

 

Başarı oranı

 

38 yaşının altındaki kadınlarda periyot başına ortalama başarı %35 civarında, 38 yaşın üzerinde ise periyot başına %15 civarındadır.

 

Psikolojik bakış açıları

 

Birçok yıllık deneyim sonucunda görülmüştür ki, donörün anonimliği sorunlara yol açabilmektedir.  Her ne kadar ebeveynleri ve donörü muhtemel taleplerden korusa da ve her ne kadar (başka erkeğin çocuğu durumundaki ) “aile sırrı”nı güvence altına almaya yardımcı olsa da, bilinmeyen donörle ilgili sorular gitgide artabilmektedir. Donörden gelebilecek sağlıkla ilgili bilinen olası tüm riskler tedaviden önce tam olarak kurtulmayı temin etmeye ve sosyal babaya olabilecek en mümkün şekilde benzerliğe sahip olmasına en yardımcı olamamaktadır.

 

Bu sorular bir çocuğun evlatlık edinilmesinden sonrakilere benzerdir – özellikle çocuk aile geçmişi ile ilgili bilgileri öğrendiğinde ve biyolojik ebeveynlerini aramaya başladığındakilerle.  Evlatlık edinen ebeveynler çocuklarını kaybedebileceklerinden korkarlar. Ancak, geçmiş deneyimler göstermiştir ki, böylesi durumlarda çocuk, evlatlık verildiği ebeveynleri terk etmemekte, ama mevcut evlat edinen ebeveynleriyle ilişkilerinde hiçbir değişiklik olmaksızın ilave ebeveynler (biyolojik ebeveynler) edinmektedir.

 

Kanun koyucu, her insanın kendi öz ailesinin geçmişini bilmeye hakkı olduğunu önemle vurgulamaktadır. ‘Üreme Tıbbı Yasası’, 14 yaşından itibaren her çocuğun, eğer söylenmiş veya bir şekilde ortaya çıkmışsa, ebeveynlerinin üremesinde kullandığı ‘Yardımcı Üreme Teknolojisi’ (ART) kayıtlarını araştırıp ortaya çıkarttırma hakkı mevcuttur.

 

Bu da demektir ki, bir çocuk kendi biyolojik babasını ortaya çıkarabilir ve onunla temasa geçmeyi amaçlayabilir.

 

Gerçek hayatta,  bu durum çok nadirdir, zira bir çok ebeveyn çocuğunun sperm bağışı yoluyla oluştuğunu söylemezler. Ancak, bu noktayla donörülerimizi seçerken biz ilgileniyoruz. Ancak ilerde çocukla teması kabul etmeye hazır olanların başvurusunu kabul ediyoruz.

 

Donör ve çocuğun hiçbir hakkı veya sorumluluğu bulunmamaktadır. Onlar arasında muhtemel bir ilişki ilgilerine ve sempatilerine bağlı olacaktır. Birbirileriyle iletişime geçme gibi bir taahhütleri bulunmamaktadır. Ancak, evlatlık edinme deneyimleri göstermektedir ki, bir çok vakada; varlıkları ve kaderleriyle ilgili endişeli olmaktansa; biyolojik ebeveynleriyle bir daha temasa geçmeseler de, çocukların biyolojik ebeveynlerini bilmeleri onlar için daha iyidir. Burada her ne kadar bir ebeveyni, yani babayı etkilese de, evlatlık edinmedeki sürecin sperm bağışının da benzer olduğunu farz ediyoruz.

 

Daha fazla bilgi ve randevular için – lütfen Doz. Dr. Peter Kemeter ile aşağıdaki bilgiler üzerinden iletişime geçiniz:

++43  (0)664 922 48 86 , peter.kemeter@aon.at

Tüm sorularınız

Eğer daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, sorularınızı asağıdaki formu doldurarak uzmanlarımıza iletebilirsiniz yada randevu almak için +43/1/877 77 75 numaralı telefondan lütfen bizi arayınız.