Angelika (32) ve Stefan (37)


Hayatımın büyük bir bölümünü, hamile kalmamaya çalışarak geçirdim.

Önce okul bitirmek, sonra Üniversite derken iyi bir iş yakalama arzusu. Hayatımı her anlamda yaşadım. bazı arkadaşlarım işkolik olduğumu söyleselerde bu benim hoşuma gidiyordu. Kısa sürede yönetici oldum ve beni ev hanımı rolünde görmekten yana olmayan Stefan’la birlikteliğim devam ediyordu. O da benim gibi mesleğinde başarılı birisi ve zamanımız oldukça seyahatlare çıkarak vaktimizi değerlendiriyorduk.

Üç yıl önce evlendik. Müthiş bir düğünün ardından harika bir balayı. Ailemizi genişletmek istediğimizi farkettik. Çocuğun tam zamanıydı, böyle planlamıştık. Simdiye kadar hayatımız hep planladığımız gibi gittiğinden, aklımıza bir saniye bile çocuk yapmanın zor olabileceği gelmedi. Ve evet! doğum kontrol hapını bıraktıktan sonra, gebe kalma süresinin uzayabileceğini, jinekoloğumun söylemesine karşın, iki ay sonra hamile kaldım. Ne yazık ki, üç aylıkken kaybettim. Tabii bu bir şoktu. Narkozdan uyandıktan sonra içimdeki boşluğu hissettim. Buna rağmen ümitsizliğe kapılmadık. Üzüldük ama, tabiat ananın mutlaka bunun sebebini bildiğine de inandık. Jinekoloğumun çabaları, hormonlarımın kontrolü, Stefanın Uroloji uzmanına gitmesi tam tekmil muayene edilmesi yetmedi. Sabır benim en büyük destekçimdi. Tabii Stefanın da.

Fazla zaman kaybetmeden Wunschbabyzentrum’a (Tüp bebek merkezi) başvurduk ve daha ilk konuşmada nice değişik muayene çesitlerinin olduğunu öğrendik ve yaptırdık. İşe yaradı, kızımız 1 mayıs tam da İşçi bayramında dünyaya geldi. Çok uğraştık ama buna değdi.

Johanna, 1 Mayıs doğumlu.